Mehir Senedi Nasıl Yapılır ? Mehir senedinde mutlaka erkeğin yani kocanın imzası bulunması gerekmektedir. Senedin veya sözleşmenin geçerli olabilmesi için iki şahit ve kefil imzası da alınır. Notere tasdik ettirilmesi ise resmi bir belge haline gelmesine sebep olmaktadır.
Bilindiği üzere mehr kocanın evlenme sözleşmesi anında ya da devamı sırasında bazen de sona ermesi halinde kadına belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan birşeyi armağan etmesidir. ... Görüleceği üzere mehir alacağı söz konusu şartları taşıyor ise talep konusu yapılabilir.
Bilindiği üzere, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları, gerekçeleri itibariyle açıklayıcı ve sonuçları bakımından bağlayıcıdır. Bu nedenle mehir senetleri yazılı şekle uyulmak koşulu ile halen geçerli kabul edilmekte ve ispat vasıtası olarak kullanılmaktadır.
Evlenme akdi sahih olur, fakat ilişki veya sahih halvetten önce kadının sebep olmasıyla ayrılık vaki olur veya kadın mehri karşılığında eşinden ayrılma yoluna giderse (muhâlaa) mehir hakkı düşer (İbn Kudâme, el-Muğnî, X, 62-63; Şirbînî, Muğni'l-muhtâc, III, 309; el-Fetâvâ'l-Hindiyye, I, 334).
Nikâhı yapılan kadın için mehir bir hak; nikâh eden erkek için ise bunu ödemek farzdır. Mehir olarak verilecek mal ister belirlensin, ister belirlenmesin, kocanın onu vermesi gerekir. ... Vermeyip, kadın da hakkını helâl etmediği takdirde, koca kul hakkı yemiş olur .
İslam Hukukuna göre mehir ; erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi vaad ettiği para veya mal olarak tanımlanmaktadır. Medeni Kanunumuzda düzenlenmeyen ve örfi hukuka dayanan mehir senedi davaları, boşanma davaları neticesinde gündeme gelmektedir.
Mehr-i müeccel ise evliliğin boşanma veya ölümle sona ermesi halinde istenebilir hale gelen mehirdir. Yargıtay içtihatlarına göre eşlerin, boşanma ya da ölüm halinde belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan bir şeyi armağan etmesi mümkündür.
Mehir olarak verilecek mal ister belirlensin, ister belirlenmesin, kocanın onu vermesi gerekir. Hattâ, taraflar mehir verilmemesi konusunda anlaşsalar bile, erkek az veya çok kadının mehrini vermekle mükelleftir. ... Vermeyip, kadın da hakkını helâl etmediği takdirde, koca kul hakkı yemiş olur .
Mehir, Türk Hukukunda kocanın evlenme anında ya da devamı sırasında, kadına belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan bir şeyi bağışlaması olarak tanımlanmıştır. Tarafların boşanma ya da ölüm halinde evlilik birliğinin sona ermesi durumuna bir yaptırım bağlamaları olanaklıdır.
Mehir , nikahın sonuçlarından birisidir. Bu itibarla, zifaf veya halvet-i sahihanın gerçekleşmesinden sonra kadın mehrin tamamını almaya hak kazanır. Daha sonra zina etmiş olması bu hakkı düşürmez (Merğinânî, el-Hidâye, I, 204 vd. ). İslâm'da satışı veya kullanılması mübah olan her şey mehir olarak verilebilir .
Mehir , nikâh akdi sebebiyle erkeğin karısına ödemekle yükümlü olduğu nikâh bedelidir. Nikâhı yapılan kadın için mehir bir hak; nikâh eden erkek için ise bunu ödemek farzdır. Vermeyip, kadın da hakkını helâl etmediği takdirde, koca kul hakkı yemiş olur. ...
Bu mehrin ödenmesi için herhangi bir tarih belirlenmişse, bu tarih geldiğin zaman belirlenen mehrin kadına ödenmesi gerekmektedir. Ancak bir vakit belirlenmemişse, nikâhın sona ermesiyle yani boşanma sırasında kadının mehrinin ödenmesi gerekir.
Mehrin miktarını belirlemek için hem para hem de mal varlığı hesaba katılabilir. Hanefi mezhebine göre, mehir için belirlenen en az miktar, 10 dirhem (ortalama iki koyun bedeli) Maliki mezhebine göre ise 3 dirhem gümüştür. Hanbeli ve Şafii mezhebi hukukçularına göre ise, mehir için alt ve üst sınır bulunmuyor.
MEHİR MİKTARI NE KADAR OLMALI? Mehir miktarı Hanefî mezhebine göre en az 10 dirhem (o dönemlerde yaklaşık iki koyun bedeli), Mâlikî mezhebine göre ise 3 dirhem gümüştür. Şâfiî ve Hanbelî mezhebindeki hukukçulara göre ise mehrin üst ya da alt sınırı yoktur.
Mehir olarak maddi veya mali değeri olan her türlü menfaat tespit edilebilir. Mehrin en az miktarı Hanefîlere göre 10 dirhem (o dönemlerde yaklaşık iki koyun bedeli), Mâlikîlere göre ise 3 dirhem gümüştür. Şâfiî ve Hanbelî hukukçulara göre ise mehrin alt veya üst sınırı yoktur.
Mehir nikâh anında belirlenip belirlenmemesine göre ikiye ayrılır. ... Şayet bir vakit belirlenmemişse, nikâhın sona ermesiyle mehir muacceliyet kazanır ve ödenmesi gerekir. Başka bir deyişle, boşanma halinde kocanın bu mehri ödemesi gerekir; ölüm halinde de, bırakmış olduğu mirastan ödenir.
Mehir olarak maddi veya mali değeri olan her türlü menfaat tespit edilebilir. Mehrin en az miktarı Hanefîlere göre 10 dirhem (o dönemlerde yaklaşık iki koyun bedeli), Mâlikîlere göre ise 3 dirhem gümüştür. Şâfiî ve Hanbelî hukukçulara göre ise mehrin alt veya üst sınırı yoktur.
Kolukısaoğlu, mehirin, evlenen kadının adeta sigortası olduğuna işaret ederek, "Yüce dinimiz baba evinden evlenerek eşinin evine giden bir hanımefendiyi mali güç sahibi, mal sahibi yapıyor. Mehirin tabanı 5 gram altın değerindedir.
Mehirin tabanı 5 gram altın değerindedir. Yukarısınınsa bir sınırı yoktur." dedi. Nikah sırasında verilen sözlerin yazıya dökülmesinin daha iyi olacağına dikkati çeken Kolukısaoğlu, "Her şeyden evvel bu iki Müslüman'ın evliliğidir.